birkaç gündür murat şiviloğlundan dolayı bir Baki Tezcan, bir cemal Kafadar okuma arzusu şehveti içerisindeyim, özellikle yeniçeri isyanları, modernleşme, ikinci imparatorluk, vs gibi konular ilgi çekici olmaya başladı
ama
Yalan söyleyen tarih utansın,Abdülhamid mükemmeldi, vahdettin hain, lozan hezimet, Atatürk olmasıydı olmazdık, padişahlar içki içmezdi, herşeyi siyasal İslama bağlama saçmalığı, Edebiyat dışında bir şey okumaya korkanlar, tek derdi ulus devlet anlayışının iyi/kötü olması olan milliyetçiler vs derken bu konuda konuşacak bir dost, arkadaş bulamamak sanırım entelektüel yalnızlık oluyor!
"Tarih, bir milletin hafızasıdır. Tarihini bilmeyen millet, hafızasını kaybetmiş insana benzer."
Yalan Söyleyen Tarih Utansın
Dünyanın her yerinde, resmi tarihi, gücü elinde bulunduranlar yazdığı için ve tarih sokaktaki insanın kanı üzerinden yazıldığı için iktidardan paye alanlar dışında resmi tarihin koruyucusu olmamıştır.
İsmail Aydoğan
Bütün ruh hâllerimiz ahlâka tâbidir!
İnsan, yüreği kadar büyüktür.
Güvenin şartı samimiyettir, kayıtsız şartsız samimiyet!
Lafa aldanırsan, yolu yersin¿
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür.
İnsanoğlu dünyanın en büyük muammasıdır.
Yalan söyleyen tarih utansın.
Cesaret, ancak haklı olduğun zaman bir anlam kazanır!
Güçlü olan haklı değil.
Haklı olanlar güçlüdür!
Her karanlık kendisini sonlandıran şafağın tohumlarını içinde taşır…
Allah Resulü şöyle buyurmuş;
"Herkes hangi şey için hicret ederse onun nasibi o şeydir."
"Güneşi sağ avucuma, ay'ı sol avucuma koysanız yine davamdan (İslâm'ı tebliğden) vacgeçmem. Tek arzum, putlara tapmayı terkedip Allah'a ibadet etmenizdir"
Sayfa 22 - Hz. Muhammed S.a.vKitabı okudu
"Ebû Leheb'in iki eli kurudu, kendisi de (helak oldu)"
Sayfa 12 - Tebbet sûresi - Kur'an ı KerimKitabı okudu
"Görmedin mi, nasıl etti Rabb'in fil sahiplerine?. Fendlerini, tedbirlerini (kötü düşüncelerini) bozup büsbütün perişan kılmadı mı?. Üzerlerine, sert taşlarla ateş eden sürü sürü kuşlar saldı da hemen onları bir yenik hasıl (güve yeyip tanesiz kalmış ekin yaprağı, saman) gibi kılıverdi."
Sayfa 10 - Fil süresi - Kur'an ı KerimKitabı okudu
Devran idi rakibin, Allah idi Nigarın.
“Tarih bir milletin hafızasıdır.Tarihini bilmeyen millet,hafızasını kaybetmiş insana benzer.”
Ve yine ebu’d derdâ’nın Şam’da halka nasihati:
"Ne gariptir ki sizi, içlerinde oturamayacağımız debdebeli binalar yaparken ve yiyemeyeceğiniz rızıkları biriktirirken görüyorum. Sizden evvel bu fani âleme gelip gidenler yüksek binalar yaptılar ve uzak emeller peşinde gezdiler; lakin emelleri onları aldattı, biriktirilmiş malları kül, evleri de mezar oldu."
Ebu’d Derda Rh
“Korktuğum şeylerin en,dehşet vericisi Rabbim’in bana Âlimdin de niye ilminle amel etmedin? diye sormasıdır.
Ebu’d derdâ’nın Yoksulluktan yakınan eşine verdiği cevap:
“Sabret,önümüzde öyle bir yokuş var ki onu ancak yükü hafif olanlar tırmana bilecek!”
"Müminler! Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet, Allah kitabı Kur'an'dır!"